Serin bir pazar sabahı yola çıkmak üzere Serkan'ın dükkanında (Balıkesir'in en kaliteli parfümevi OZGAN) buluştuk. Ne de olsa ekipten, reklamını yapalım artık. Sağolsun kekik kokulu bir kahvaltı hazırlamış. Güzel, kısa bir kahvaltıdan sonra yola çıkma vakti geldi artık...
Hava durumu sağanak yağışlı gösteriyordu, yolda yağmura yakalanmamak için biraz acele ettik, bu yüzden fotoğraf çekemedik.
Edremit'ten sonra hava açıktı fakat rüzgar denizi kabartmaya başlamıştı.
Mola vermeden ilk durağımız olan Yeşilyurt köyüne doğru devam ettik. Köyün girişindeki kalabalık dikkatimizi çekmişti, meşhur bir yer ne de olsa ondandır diye düşündük ama gerçeği köy merkezine girince gördük.
Yeşilyurt köyünde köy hayrı varmış :) Yemeklerin kokusu heryeri sarmış...
Şükürler olsunki serkan gibi bir arkadaşımız var. Aç kalma ihtimalimiz yok.
Yemekler gerçekten harikaydı.
Ama asıl harika olan Yeşilyurt köyünün halkıydı. Bugüne kadar gördüğüm en misafirperver insanlardı. Bütün köy gelen misafirleri ağırlamak için adete yarışıyordu. İmece denilen şey bu olsa gerek. Gerçekten eksiksiz ve mükemmel bir organizasyondu. Emeği geçenlerin ellerinden öpmek lazım...
Afiyet olsun...
Karnımızıda doyurduk, birazda gezelim bakalım nasıl bir yermiş Yeşilyurt.
İlk dikkati çeken binalar ve mimarisi.
Betonarme bina yok gibi. Taş binalar köye farklı bir hava katmış.
Ufak bir çarşısı var. Birkaç esnaftan ibaret.
"Daha fazla çıkmasak"
" Kızgın kumlardan buzz gibi sulara atlamak varken ne işimiz var bizim bu dağın başında " :)
Kimin olduğunu ve ne amaçla yapıldığını bilmiyoruz ama gerçekten manzarasıda kendiside harika...
Sıcak etkisini hissettirmeye başladı. Köy gezintimize son verip, denize girmek için çıktık yola. İstikamet Assos / Kadırga Koyu.
Yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuktan sonra Kadırga koyuna ulaşıyoruz. Kısa bir deniz molası ve dinlenmeden sonra dönüş hazırlıklarına başlıyoruz. İlk durağımız Akçay.
Midilli adası.
Keyifli bir yolculuktan sonra Akçay'a ulaşıyoruz. Yemek ve dondurma molası.
Güneşi Akçay'da batırıp yola çıkıyoruz. Her anı keyifli ve eğlenceli bir geziydi. Her ne kadar motosikletlerimiz ufak olsada rüzgarı hissettik sayelerinde... Görüşmek üzere...
Daha önceden kararlaştırdğımız Yeşilyurt gezisinde herşey tesadüfler üzerine gelişti köy hayrı varmış.Uzun bir yolculuktan sonra karnımızda acıkmıştı Hani derler ya klasikdir bütün köy halkı misafirperverdir ama Yeşilyurt köyü sakinleri bunun dahada ötesinde beni ve arkadaşlarımı etkilemeyi çok başardılar çok doğal insanlar ben böyle bir misafirperverlik,dayanışma yardımlaşma hayatımda hiç görmedim hepsine ayrı ayrıda binlerce teşekkür övgüde de bulunsam az kalır Her gittiğim yerde Bu güzel köyün insanlarını anlatıyorum TEŞEKKÜRLER YEŞİLYURT sakinleri
YanıtlaSilİki teker ile rüzgarı hissetmeye devam ediyoruz. bu sefer yolculuk 10 plakadan 17 plakaya doğru bir körfez yolculuğu hava biraz rüzgarlı bir kaç kilometrede yağmur çisentili. bu tip yolculuklarda aslinda yolun şartlarından çok varış hedefi ve dönüş hedefi bu haz tam bir doyum örneği tabiki yol boyunca ve molalar boyunca yaşanan küçük ve büyük izlenimler her zaman seferin tadı oluyor. ilk hedefimiz küçükkuyu-yeşilyurt köyü oradaki müthiş ve zengin köy kahvaltısı hemde mitolojik adıyla ida dağının ormanının bol oksijenli ortamında, iştah açıcı bir pazar kahvaltısı..içerdeyiz müthiş kalabalık, merkeze vardığımızda köyde hayır yemeği olduğunu görüyoruz saat öğle saatleri nasibimizin kahvaltı yerine yemek olduğunu anlıyor ve kalabalığın içine dalıyoruz. sanki herkez bizi bekliyor bir taraftan yemekler konuyor bir taraftan masa ayarlanıyor bir taraftan sandalye bulunuyor sanki kralız üçümüzde şaşkınlığımızı atamadan yemeğin başına oturuyoruz, bir hayır misafirlerinin gönlü alınarak böyle güzel bir şekilde düzenlenir ve hazırlanır, herkez memnuniyet için yarışıyor..Allah(c.c.) Kabul Etsin..çok teşekkürler Yeşilyurt..
YanıtlaSilKöyün mimari güzelliği bile 2.planda kaldı bu güzel insanlar karşısında.Nerdese bu köyün kedisi bile yardım edecekti dile gelecekti o dereceydi :) Teşekkürler YEŞİLYURT
YanıtlaSil